Türkiye’nin geleceğini oylayacağı seçimlere 13 gün kaldı.
Duygusal bir reklam filmi ile mahalle vurgulanırken, Vecihi Hürkuş, Selahattin Reşit Alan, Nuri Demirağ ve Nuri Killigil’in hayalleri anlatıldı.
Türkiye’nin ilk yerli ve milli silahı
“Türkiye’nin savunma sanayisini yüzde 80 yerliliğe getirdik. Bu gurur bizim”Cumhurbaşkanı’nın sözlerini kullanan Cumhurbaşkanı’nın yaptığı paylaşım büyük beğeni topladı.
Geçmişin izlerini taşıyan 3 dakikalık sinema, meseliyle gönüllere dokundu.
Türkiye’nin ilk yerli ve milli silahı “Killigil”Üretimin, fabrika basamağının ve sonrasında gerçekleşen hayallerin hikayesi ise şöyle anlatıldı:
“Hala dünyanın en iyi 20 tabancasından biri”
Çocukken heyecandan uyuyamazdım, Nuri Paşa’nın fabrikasına erkenden giderdim. Büyükbabamın silah arkadaşıydı, büyük bir girişimciydi. En büyük arzusu bu ülkenin kendi silahını üretmesiydi ve oldu da… Benim en büyük hayalim ürettiği silahlarla vatanı savunmaktı. O gün bana kendi tasarlayıp ürettiği Killigil tabancasını heyecanla anlattı. Hala dünyanın en pürüzsüz 20 tabancasından biridir.
“Gurur duydum…”
Sonraki hafta Nuri Paşa fabrikaya gelmedi. Atina’da zehirlediklerini duydum. Vazgeçmedi, tehdit ve girişimlere rağmen yine geldi. O fabrikada ürettiği gülleleri, el bombalarını ve tüfekleri ondan duydum. Öyle gurur duydum ki; Artık bu ülke her şeyi kendi üretti. O güne kadar…
“Belki 50 yıl kaybettik ama bugünlere geldik”
Nuri Paşa o gün uluslararası bir komplonun kurbanı oldu (Haliç 1949). Fabrikayı havaya uçurdular. Nuri Killigil’in naaşı ile bu ülkenin geleceğini küçücük bir tabuta doldurdular. O tabut bizim neslin hayallerinin mezarı oldu. Tahminen 50 yıl kaybettik ama bugünlere geldik.
“Bu ülkenin kaderini değiştirdik”
Sütlüce’yi de kahramanlarını da unutmadık… Hayallerinden vazgeçmeyenlerle birlikte bu ülkenin kaderini değiştirdik. Savunma sanayinde millileşme oranımızı 20 yılda yüzde 20’den yüzde 80’e çıkardık. Bu gurur hepimizin… Asırlık hayaller, asırlık projeler…
